İmplant; eksik dişlerin yerine konması amacıyla, çene içerisine yerleştirilen çoğunlukla vida şeklindeki yapay bir diş köküdür. Çene kemiği titanyumu vücudun bir parçası olarak algıladığından, implantlar çoğunlukla titanyumdan yapılmaktadır ve implantların yüksek doku uyumu nedeniyle başarı oranı oldukça yüksektir.
Diş hekimliğinde çok yaygın kullanım alanı bulma nedeni; tek diş eksikliklerinden, hiç dişi olmayan hastalara kadar, çok geniş bir yelpazede uygulanabilir olmasıdır. Bu uygulama, komşu dişlere hiç müdahale edilmeden gerçekleştirilir. Gerek çiğneme hissinin normale en yakın olması, gerekse diğer dişlere müdahale etmeden tedavi imkanı yaratması; yaşadığımız yüzyılda implant içeren yöntemleri, en çok uygulanan tedavi yöntemlerinden biri haline getirmiştir.
İmplant tedavisi, rahat, sağlam ve güvenilir bir uygulamadır. İmplant üzerine yapılan protezler, gerçek dişlerin yerini alırken doğal bir yapı oluştururlar. Eksik dişler tamamlanırken, sağlıklı dişlere dokunulmamış olur. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür.
Güvenli bir implant ortaya çıkarmak için yapılan çalışmalar 1800’lü yılların başından beri sürmektedir. Günümüzde piyasa da mükemmele çok yakın, 35-40 yıllık klinik takipleri bulunan implantlar vardır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgiyi dişhekiminiz size verecektir.
İmplant vidaları belirli kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant konulması öngörülen bölgede, çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekmektedir. Mevcut kemiğin kalitesi implantın başarısını etkileyen faktörlerden biridir. Ayrıca tedaviden önce ve implant ağızda kaldığı sürece dişetlerinin tamamen sağlıklı olması gerekmektedir. Hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasını engelleyecek bir üst yaş sınırı yoktur. Genel sağlık durumu iyi olan herkese implant uygulanabilir. Ancak kemik gelişimi tamamlanmamış çok genç hastalara uygulanması tercih edilmeyebilir.
İmplant operasyonlarının günümüzde sadece 10 dakika içinde yapılması bile mümkün oluyor. Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon şekline göre toplam süre değişir. Genelde birinci operasyondan sonraki 2. ayda işlem bitirilir. Bu süre zarfında geçici diş protezleri ile normal günlük hayatınıza devam edebileceksiniz.
İmplant’ların kemik ile tam birleşmesini (Osteointegration) sağlamak amacıyla ilk 2-3 ay boyunca implant üstüne gelen yüklerin en aza indirgenmesi gerekir. Doktorunuz bu iyileşme süresinde size uygun geçici bir protez yaparak sizi dişsiz bırakmayacaktır. Daha sonra kalıcı dişler implantlarınızın üzerine monte edilerek tedavi sonlandırılacaktır.
Evet, hem de çok önemlidir. İmplantların ağız içindeki yabancı cisimler olduğu düşünülürse temizliklerinin en az kendi dişleriniz kadar hatta daha da önemli olduğunu belirtmek isteriz. İmplant temizliği normal dişlerin temizliğinden pek de farklı değildir, temzilik yöntemleri hakkında dişhekiminiz size ayrıntılı açıklamalarda bulunacaktır. Unutmamanız gereken şey, bu tip bir tedavinin başarılı olması için gerekli en önemli faktörün düzenli ağız bakımı olduğudur.
Uygun anestezi yöntemlerinin uygulanması durumunda hayır. Operasyon sırasında hasta tercihine göre genel ya da lokal anestezi kullanılabilir. Ameliyat sonrası, diş çekiminden sonraki ağrıya benzer bir ağrı olabilir. Genellikle implant’ın yerleştirildiği akşam duyulabilecek bu ağrı basit ağrı kesiciler ile giderilebilir. Tedavinin problemsiz tamamlandığı vak’alar da implantların varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olursunuz.
Uygun implant ve yöntem kullanılması durumunda böyle bir ihtimal yok denecek kadar azdır. Bu tip bir başarısızlık genellikle cerrahi operasyonu takip eden ilk 3 ay içinde ortaya çıkar. Böyle bir durumda diş çekimi kadar kolay bir işlem ile implant yerinden çıkartılmalıdır. Bu bölgedeki kemiğin iyileşmesini takiben yeni bir implant konulabileceği gibi, klasik tip protezlerden birisi de tercih edilebilir.
İmplantlar organizma için herhangi bir yan etkisi olmayan maddelerden yapılmış, ve yıllardır yoğun araştırmalara tabi tutulmuştur. Bu maddeler hiç bir zaman canlı bir organizmanın parçası olmayan maddelerdir. Vücudun bunlara karşı antigen üretip kalp ve böbrek transplantlarında olduğu gibi reddetmesi mümkün değildir.